Psikoterapi Ne Değildir?

İzlediğimiz dizi/filmlerde, okuduğumuz kitaplarda veya diğerlerinden duyduğumuz bilgilerle psikoterapi hakkında her birimizin az çok bir fikri var. Ancak edindiğimiz bu bilgiler ne kadar doğru? Örneğin, terapi sürecimize başladığımızda film ve dizilerde gördüğümüz gibi bir divana yatarak çocukluğumuza mı döneceğiz? Veya terapistimiz bu davranışın yanlış aslında böyle yapmalısın diyerek bize seanslarımızda öğüt mü verecek? Terapiye başlar başlamaz hayatımız sihirli bir değnek değmiş gibi değişecek mi?

Aslına bakarsanız psikoterapi tanımadığınız bir kişiyle gündelik hayat veya problemleriniz üzerine yaptığınız bir sohbet değildir. Gerekli eğitimleri almış, yetkin ve yeterliliğe sahip bir uzman eşliğinde kendimizi tanımamızı, iç görü kazanmamızı, kendimize ve diğerlerine dair inançlarımızı gözden geçirmemizi ve bilindışında yaşadığımız çatışmalar üzerine çalışmamızı sağlayan sürece gerçek bir terapi süreci diyebiliriz. Aynı zamanda, terapistler eğitimlerine bağlı olarak birçok farklı ekolden terapi gerçekleştirebilir. Buna bağlı olarak, terapistlerin izlediği yol ve uyguladığı yöntemlerde farklılık gösterebilir. Bu nedenle, terapiye gidecek olan bireyin şikayetlerine, ihtiyaçlarına ve beklentilerine uygun terapi yöntemlerinin uygulanması kıymetlidir. Kısacası ilk paragrafta yazan soruya cevap olarak; hayır, her terapi yönteminde sizden divana yatıp çocukluğunuza dönmeniz beklenmez.

 

Kendi içimize dönüp bakmak, yaralarımızı ve zorlandığımız alanları görmek her zaman kolay değildir. Bu içe dönüş ve benliğimiz hakkında düşünmek kimi zaman sancılı da olabilmektedir. Bu nedenle, terapinin amacı mutlu hissetmekten ziyade iç görü kazanmamız, farkındalığımızın artması, zorlandığımız şeyleri yeniden yapılandırmamız-şekillendirmemiz ve bize iyi gelen şeyleri keşfetmemizdir. Buna bağlı olarak, her bireyin terapi süreci birbirinden farklıdır ve aynı şekilde her bireyin terapide ilerleme hızı da birbirinden farklıdır.

Aynı zamanda terapistiniz size yapmanız veya yapmamanız gereken şeyleri söyleyen kişi de değildir. Terapist danışan ilişkisinde odak merkezi her zaman danışandır. Terapist eleştiren, yargılayan ve yönlendiren konumda değil danışana eşlik eden konumdadır. Terapi sürecindeki amaçlardan biri danışanın farkındalığının artması ve kendisine uygun olan adımları analiz ederek uygulamasıdır. Süreç danışanın hazır oluşuyla beraber danışanın hızında terapist eşliğinde ilerler.

Psikoterapi süreci bireyin kendisine yaptığı en köklü yatırımlardan biridir. Hayat kalitemizi arttırmak adına yaptığımız bu yatırımın getirileri oldukça kıymetli ve biriciktir.

Özetle psikoterapi;

  • Bir arkadaş ile sohbet etmek veya sorunları çözmek için sihirli bir çözüm değildir.
  • Terapi her zaman mutlu hissetmemizi sağlamaz.
  • Terapist öğüt veren, yargılayan veya eleştiren bir konumda değildir.

Leave A Comment